Bilgiler

Astım’da Ozontek Tedavisi

Astım’da Ozontek Tedavisi

SOLUNUM YOLLARI HASTALIKLARI VE OZON TERAPİ

Aldığımız nefesteki oksijen kan ile vücudumuzun tüm hücrelerine dağıtılır. Ancak bazı insanlarda hücrelere giden oksijen çeşitli nedenlerden dolayı az olabilir. Örneğin uzun süre hava kirliliğine maruz kalma, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam ve yetersiz egzersiz, stres, uygunsuz gıdalar, akciğer ve kalp damar hastalıkları, gibi.

Astım, Amfizem, KOAH türündeki solunum yolu hastalıklarında ozon, oluşan oksidatif strese uyumu sağlamaktadır.

Bronşiyal astım tedavisinde temel sorunlar enfeksiyonların kontrolü, bağışıklık sistemin güçlendirilmesi, bronşların obstrüksiyonu, allerjik reaksiyonlar ve oksijen azlığıdır. Obstruktif akciğer hastalıklarında aynı zamanda pulmoner hipertansiyon gelişimi de sıktır.

Astım hastalığından dolayı oluşan nefes alıp verme zorluğu yaşayan hastanın kanında oksijen oranı düşer ve karbondioksit oranı artar. Ozon bu astım hastalarında enfeksiyon etkenlerini giderir ve bağışıklık sistemini güçlendir. Kana yüklenen oksijen ile vücutta tedavi mekanizması tetiklenir.

Ozonun damar açıcı (vazodilatator) etkisi astım hastalarının rahatlamasına neden olur. Kanın artan oksijen taşıma kapasitesi dokularda gelişen oksijen azlığı (hipoksi) sorununu giderir.

Ozonun akciğerlerdeki damar (endotel) hücreleri üzerindeki olumlu etkisi sonucu düz kaslar gevşer ve bronş spazmı çözülür. Bu da solunumun rahatlamasına yol açar.

En sık görülen solunum yolu Kronik Bronşittir. Bu hastalığın en temel sorunu olan lokal ve genel savunma gücü ozon tedavisiyle yeniden güçlenir. Ozon’un sağladığı T lenfositler ve T hepler (yardımcı) hücre sayılarındaki artış sonucunda serumda Ig A ve IG M yapısındaki immunglobulinler de yükselir. Dolaşımda immun kompleksler (bağışıklık sistem ajanları) artar ve fagosit nötrofiller aktive olur. Bronşların inflamasyonu azalır, solunum rahatlar ve salgı (balgam) miktarında azalmaya neden olur.

Ozon tedavisi sonucunda bu hastaların boğulma hissi, zor nefes alıp verme şikâyetleri hızla düzelmektedir.

İlaçlar her ne kadar gerekli olsa da vücudumuzda toksik maddeler bırakmaktadır. Ozon tedavisinin en olumlu yanlarından biri de kullanmak zorunda kalınan ilaçların dozunu da azalmaktır. Bilimsel çalışmalar astımlı hastaların % 65 inde kullanılan ilaç dozlarının % 50 den fazla azaldığını gösterir.

 

Multiple Skleroz ve Ozon Tedavisi

Multipl Skleroz yani MS, beyin ve omurilikte hücreler arası iletimi sağlayan sinir liflerinin çevresindeki kılıfın (myelin) hasar görmesi sonucu, görme bozukluğu, denge kaybı, yorgunluk ve ciltte uyuşukluk hissi gibi bulgularla seyreden bir hastalıktır.

Beyinden hedef organlara giden emirlerin ve çevremizden aldığımız duyuların beyine iletilmesini sağlayan sinir lifleri MS’te hasar gördüğünden her iki yolu da ilgilendiren bulgular ortaya çıkabilir. Yürüme, hareket etme, konuşma ve idrar yapma gibi fonksiyonları bozarken, görme ve hissetme duyularının hasar görmesine neden olur.

Temel Sorun Bağışıklık Sistemi

MS’te temel sorun diğer romatizmal hastalıklarda olduğu gibi bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına yani sinir kılıflarına karşı savaşması ve hasar vermesidir. Bir otoimmün hastalık olan MS’te bağışıklık sistemi yabancı madde veya mikroplara karşı verdiği cevabı myelin kılıfına karşı verir.

Nedeni Bilinmiyor

Bağışıklık sisteminin myelin kılıfına verdiği cevabı neyin başlattığı kesin olarak bilinmiyor. Bazı viral enfeksiyonlar, çevresel etkenler ve genetik yatkınlık hastalığı tetikleyebilecek faktörler arasında görülüyor. Neden tam olarak bilinmediği için de hastalığa karşı herhangi bir önlem maalesef bulunamıyor.

Dikkatli Olmak Gerek

MS ile birlikte en fazla görme bozuklukları (çift görme, bulanık görme, görme kaybı), denge kaybı, kol ve bacaklarda hissizlik görülmekle birlikte konuşmada bozukluk, peltek konuşma, sakarlaşma gibi çok da hastalığın kendisini ortaya çıkarmayan bulgular da görülebiliyor. Bu nedenle bu gibi semptomlar ortaya çıktığında mutlaka uzman hekime danışılmalıdır.

Ataklarla Seyreder

MS ataklarla seyreder. Yukarıda adı geçen semptomların ATAK olarak adlandırılabilmesi için en az 24 saat sürmesi gerekir, ve iki atak arasında en az 1 ay bulunmalıdır. Hastaların çoğunda atak ve iyileşme peryotları hakimdir. Bir atağın sonunda genellikle tama yakın iyileşme görülür ve ikinci bir atağa kadar hastanın bulgularında herhangi bir artış ya da şiddetlenme görülmez. Ataklar arasında ne kadar süre olacağı önceden öngörülemiyor. Bazı hastalar yılda 3-4 atak geçirirken bazı hastalarda iki atak arası süre yılları bulabiliyor.

Ölümcül Değil

MS tek başına kanser gibi ölümcül bir hastalık değil, ancak tekrarlayan ataklar sonucu beyinde veya omurilikte tutulan bölgeye bağlı olarak fonksiyon kaybına sebep olur ve hastanın yatalak hale gelmesine neden olabilir.

Tanıda MRG Önemli

MS’in tanısı bir nöroloji uzmanının hastayı muayenesinden şüphelendiği bulgularla Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) yöntemiyle beyindeki sinir kılıflarını tutan lezyonların gösterilmesiyle konur. Başka hastalıklardan ayırt edebilmek için Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) incelemesi gerekebilir.

Günümüzde MS Tedavisi

Hastalığın nedeni tam olarak bilinemediği için bugüne kadar MS’te kullanılan tedaviler de neden yönelik olmaktan uzak, non-spesifik bağışıklık sisteminin genel olarak baskılanması veya düzenlenmesine yönelik olmuştur. Tedavinin amacı atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaktır.

Atakların Tedavisi’nde yüksek doz steroid (methylprednisolone) kullanılır. Bazı ataklar tedavi edilmeksizin kendiliğinden düzelirken bazı ataklarda plazmaferez denilen özel bir tedaviye başvurulabiliyor. Ataklar dışında hastalığa bağlı gelişen belirti ve sekellere yönelik Semptomatik Tedavi de uygulanabiliyor. MS’te atak sıklığını ve şiddetini azaltmak amacıyla koruyucu olarak da bilinen İmmünmodülatör ajanların kullanımı da yaygın. İnterferon gibi bağışıklık sisteminin modülasyonuna yönelik bu ajanlar hastalığı ortadan kaldırmıyor ancak atak sayısını ve şiddetini azaltabiliyor.

MS’te Tamamlayıcı Tedaviler

Akupunkturun, yoganın, görselleştirme ve gevşeme tekniklerinin veya katkılı gıdaların (vitaminler dahil) MS üzerinde kanıtlanmış bir etkisi henüz gösterilememiştir. Bununla birlikte, bazı kişiler alternatif tedavilerin kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu düşünmektedirler. MS’i olan bir kişi, kendine yardımcı olan her tekniği seçebilir. Ancak alternatif bir tedavi görmeye karar vermeden önce, bu tedavinin potansiyel risklerini, yararlarını ve maliyetini araştırması önerilir. Ayrıca planlarını doktoru ile konuşması tavsiye edilir.

Ozon Tedavisi

MS’li hastalarda gelişen nörolojik bozukluklar, ozon tedavisinin etkin kullanım alanı içine girer. Ozonterapi MS’li hastalarda şu amaçlar için kullanılmaktadır;

· Klasik tedavi modalitesinin etkinliğini arttırmak ve yan etkilerini azaltmak,

· İmmunmodülatör etki; İmmünitenin hücresel bağı üzerindeki baskının immün olarak düzeltilmesi

· Nöronların intrasellüler metabolizmalarında genetik olarak saptanan ve sekonder olarak gelişen bozuklukların “dengelenmesi”

· Miyelin’in biyolojik bir membran kılıfı olarak stabilizasyonu

· Kanın biyokimyasal parametrelerinin ve gaz kompozisyonunun normalizasyonu

· Vejetatif sinir sistemi bölümü üzerindeki “trofik kontrol”ün restorasyonu

MS’te ortaya çıkan inflamatuar (yangısal) ortam ozon tedavisi ile düzeltilip normale döndürülebilmektedir. Ayrıca hiçbir yan etkisi olmayan ozon terapinin uygulandığı MS’li hastaların şikayetlerinde belirgin düzelmeler saptanmıştır

Resim
  • svg
    +90 312 255 01 55
X